İzmir’in Seferihisar ilçesi Sığacık Mahallesi’nde bulunan marinanın genişlemesine yönelik girişime karşı düzenlenen eylemlere deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da katıldı.
Sığacık Sosyal Tesis Alanı’ndaki eylemde konuşan Ercan, şunları söyledi:
“Halkın malı olan bir yer. Şu anda bir kişinin malı. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nde bunda kimsenin hakkı yok. Şu gerekçeyle ve bir bu gerekçeyle kimsenin toplumun denizini ve koyunu doldurup önüne bir kale gibi yapılar yapıp buna sahip çıkmaya hakkı hiçbir gerekçesi olmadan yoktur.
Benim konum deprem ve çevre. Burada deprem çekincesi olmasa, süpürtü dalgaları yeniden gelmese bile marinanın işgal alanlarını genişletmesine asla izin verilemez. Bu koyun artık bir eşi yok ki. Küçücük bir koy burası. Sığacık koyu. Bu bizim atalarımızdan gelen bir emanettir. Bu emaneti Türk Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına verdiler.
Bu hiçbir şekilde başkasının işgal sahası olarak bir bireyin ya da bir kuruluşun işgal sahası olarak bu genişletmeye izin verilemez. Hiçbir koşulda. Dolayısıyla bir ÇED raporu ile yapılan bas parayı al ÇED’i. Bir ÇED raporu dahi marinanın uzatılması için yeterli asla değildir. Biz o ÇED’i beğenmedik, yeni bir ÇED yaptırıyoruz deseler biz bütün ÇED’lere karşıyız.
Sığacık koyunu kurtarmak için. Yani hiç kimseyi kandırmasınlar. Deniz doldurulamaz. Koy doldurulamaz. Benim elimden gelse bunların hepsini yıktırırım ve yeniden Küçük Limanı tekrar gelecek nesiller için oluştururum”
30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin ardından Sığacık Mahallesi’nde bir kişinin yaşamını yitirdiği tsunami üzerinden sözlerini devam ettiren Ercan, şu ifadeleri kullandı
“‘Burada olabilecek en büyük deprem nedir?’ derseniz 7.3 dolayında bir deprem olabilir. İlle de Sisam’da olacak depremde mi korkacağız? Hayır. Girit’te, Rodos’ta, İkaria’da ya da Sakız Adası’nda olabilecek bir depremin oluşturabileceği bir süpürtü dalgası aynı şekilde etkileyecektir”
: