Evcil hayvan sahipleri, zamanla köpeklerinin yüz ifadelerine, hareketlerine ve hatta bakışlarına karşı duyarlı hale geliyor. Özellikle yemek masasında “acıklı” bakışlara maruz kalan herkes, köpeklerin ne kadar iyi rol yapabildiğini bilir. Ancak bazı davranışlar sadece yiyecek beklentisinden ibaret değil. Örneğin dudak yalama hareketi… Bu basit görünen davranış, aslında köpeğinizin size anlatmaya çalıştığı başka şeylerin habercisi olabiliyor.
Son dönemlerde “köpeğim neden sürekli dudaklarını yalıyor?” sorusu internette sıkça aranmaya başlandı. Bu artış, köpek sahiplerinin patili dostlarının davranışlarını daha iyi anlamaya ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. Pek çok kişi bu hareketi açlıkla ilişkilendirse de, uzmanlara göre dudak yalama çoğu zaman stres, huzursuzluk ya da çevresel bir rahatsızlığın işareti olabilir.
Ayrıca, aşırı salya üretimi de dudak yalamaya yol açabilir. Bu durum bazen mide bulantısı ya da ağız bölgesindeki bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Aynı şekilde, sıcak havalarda fazla koşup oynayan bir köpek susuz kaldığında da dudaklarını daha sık yalayabilir. Bu gibi durumlarda, köpeğinizin sıvı ihtiyacını karşıladığından emin olmanız önemli.
Davranışları okumayı öğrenin
Köpeklerin dudak yalama davranışı bazen kendi kendini sakinleştirme yöntemidir. Uyku öncesinde ya da huzursuz hissettiklerinde, dudaklarını birkaç kez yalamaları normal kabul edilebilir. Ancak davranış tekrar ediyorsa ve belirli durumlarla bağlantılıysa, köpeğinizin verdiği bu küçük sinyalleri görmezden gelmemek gerekir.
Uzmanlar, köpeğinizin beden diline dikkat ederek onun ne hissettiğini anlamanın mümkün olduğunu söylüyor. Dudak yalama, yalnızca bir alışkanlık değil; aynı zamanda bir iletişim şekli. Köpeğinizin ne zaman rahat, ne zaman tedirgin olduğunu anlamak, onunla aranızdaki güven ilişkisini güçlendirmenin en etkili yollarından biri olabilir.
Köpeğinizin stres altında olduğunu düşünüyorsanız, ona güvenli bir alan sunmak büyük önem taşıyor. Üzerine gitmek ya da dikkatini zorla başka yöne çekmeye çalışmak yerine, sakin bir ses tonuyla konuşmak ve bulunduğu ortamı daha huzurlu hale getirmek etkili olabilir. Rutinlerine sadık kalmak, beklenmedik değişikliklerden kaçınmak da onun kendini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır.