“`html
Okan Sarıkaya, Trump ve Özal’ın Dostluğu Üzerine Yazarak Gerçekleri Ortaya Koydu
Yeni Birlik Gazetesi’nin köşe yazarı Okan Sarıkaya, sosyal medya platformlarında sıkça gündeme gelen “Donald Trump – Turgut Özal dostluğu” başlıklı içeriklerin gerçekte ne anlama geldiğini ele aldı. Sarıkaya, 1990 yılında çekilen fotoğrafların sadece bir resepsiyonda gerçekleşen kısa bir sohbetten ibaret olduğunu, Turgut Özal’ın 1993’teki ABD ziyaretinde Trump ile herhangi bir görüşmesinin olmadığını vurguladı. Sarıkaya’nın yazısında öne çıkanlar şöyle:
“Yanlış bilgi ve asılsız haberlerin en belirgin özelliği, hızla yayılmasıdır. Her gün karşılaştığımız bu türdeki içerikler, sosyal medyada gerçeklerden çok daha hızlı bir şekilde alıcı buluyor. Ana akım medya da bu durumdan etkileniyor. ‘Donald Trump – Turgut Özal dostluğu’ konulu paylaşımlar bu duruma güzel bir örnek teşkil ediyor. Donald Trump’ın 2017’deki başkanlık döneminde yeniden tartışmaya açılan eski bir kupür, sürekli olarak önümüze getiriliyor. Çok ilginçtir ki, birçok ulusal TV kanalı da bu haberi sorgusuz sualsiz kabul ederek gündeme taşıyor. Her programda detaylandırılarak anlatılan bu konular, gazetecilik açısından sorgulama ve araştırma gerektiren bir yaklaşımı unutturuyor. Özal ve Trump’ın ilişkisini tartışmak, kuşkusuz ki gençlerin bilgilenmesi ve tarihe not düşmesi adına önemli bir meseledir.”
O KUPÜR NEDEN ÖNEMLİ?
Ocak 1993’ü hatırlıyorum… O günlerde, Ahmet Özal’ın sahibi olduğu İnterpress Yayıncılık’ta, haftalık Panorama dergisinin Yazı İşleri Müdürüydüm. 20 Ocak 1993’te Bill Clinton, ABD’nin 42. Başkanı olarak görevi devralmıştı. Bu tarihte, dönemin sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal, sağlık kontrolünü de pusula edinerek Washington’a gitmişti. ‘Özal’ın skandal dostu’ başlıklı o meşhur kupür de o dönemlerin bir hatırası. 28 Ocak 1993 tarihli Milliyet Gazetesi’nin magazin kısmında yer alan bu tür haberler, aslında asparagas bir içerikti. O sıralar Trump’ın siyasetteki durumu da pek benzer bir konumda değildi. Gazetenin Dış Politika bölümünde Özal’a geniş yer verilmişti. Burada, Özal’ın Bill Clinton ile görüşme çabalarından bahsediliyordu.
YOĞUN PROGRAM VE GÖRÜŞME ÇABALARI
Özal’ın Amerika’daki ilk gecesinde, Bosna’ya yardım amacıyla organize edilen bir akşam yemeğine katıldı. Ertesi gün Brookings Enstitüsü’nde Türkiye’nin global politikadaki rolünü anlattı. Aynı zamanda CNN ile bir mülakat gerçekleştirdi. Özal’ın Clinton ile görüşmek için güçlü bir lobi oluşturma çabaları sürerken, 29 Ocak’taki Milliyet Gazetesi, Özal’ın Clinton ile görüşmesinin kesin oldugunu duyuruyordu. Beklenen bu buluşma 6 Şubat’ta Beyaz Saray’da yapılacaktı.
ABD’DE SÜRE GİREN ÇEKİŞME
31 Ocak’ta, Türkiye’de yaşanan Turgut Özal ve Süleyman Demirel arasındaki rekabet haberlerine ABD’de de rastlandığı bildirildi. Beyaz Saray yönetimi, Demirel’in de Clinton ile görüşme için Washington’a geleceği yönünde sinyaller alıyordu. Bu süreçte Özal, önemli bir görüşmeyi kapmaya çalışıyordu.
ÖZAL VE KASIKCI GÖRÜŞMESİ
31 Ocak akşamında Turgut Özal, Fort-Lauderdale kentindeki bir yemekte Adnan Kaşıkçı ile bir araya geldi. O gece yaşanan bazı olaylar, Özal ve Clinton’ın arasında geçebilecek yeni bir görüşmenin belirsiz olduğu bilgisini gündeme getirdi. Clinton, Demirel ile görüşmesi için ön hazırlık yaptı. Demirel, görüşme sonrası Özal’ı arayarak durumu aktardı.
TRUMP’LA DOSTLUK İDDİALARI
Sonuç olarak, bu seyahat boyunca Trump’ın adı hiç geçmedi. Herhangi bir görüşmenin yapıldığına dair bir iz yoktu. Özal ve Trump arasında gerçek bir dostluk olup olmadığı tartışmalı. Ancak, tanıştıklarına dair birkaç fotoğraf mevcut.
O FOTOĞRAF…
1990 yılındaki bir ocak gününde, Cumhurbaşkanı Özal, sağlık için düzenlediği seyahatini resmiyete dönüştürmüştü. Bu gezi, Türkiye’de siyasi sarsıntılara neden oldu. Özal, Başkan Bush ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı. New York’ta gerçekleşen bir resepsiyonda Trump da bulunuyordu. İkili arasındaki kısa sohbet, fotoğrafları ile belgelendi. O anın tanığı, o dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner’dir, belki bir gün bu anıları paylaşır.
“`